Kira Tespit Davası

kira tespit davasi bedelinin emsal 5 yil

I. Kira Tespit Davası Nedir?

Kira tespit davası, konut ve çatılı işyeri kira sözleşmeleri için kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava olarak tanımlanabilmektedir. Türk Borçlar Kanununa göre yeni kira dönemlerinde kira bedeli, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemelidir. Bu sınır içerisinde taraflarca kira bedeli ve yenilenen kira sözleşmelerinde uygulanacak kira artış oranı kira sözleşmesinde taraflarca belirlenmektedir.

Türk Borçlar Kanununa getirilen düzenleme ile birlikte 01/07/2022 ile 01/07/2024 tarihleri arasında yenilenen kira sözleşmelerinde ise bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde yirmi beşini geçmemelidir.

İlk olarak kira tespit davası, kira bedelinin; kira sözleşmesinde hiç belirlenmemiş olması halinde açılabilmektedir. Kira sözleşmesinde kira bedelinin ne kadar artırılacağı taraflarca kararlaştırılmadıysa taraflar mahkemeye başvurarak kira bedelinin tespitini talep edebilirler.

İkinci olarak, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde kira bedeli, taşınmazın yeniden boş olarak kiraya verilmesi durumunda ne kadar bedelle kiraya verileceğine göre belirlenmektedir. Bu durumda kira bedeli tespit edilirken;

  • Kiralananın durumu,
  • Tüketici fiyat endeksi,
  • Emsal kira bedellerinin nazara alınmaktadır.

Bu yazıda belirtilen kira tespit davası, 5 yıldan uzun süreli, 5 yıldan sonra yenilenen veya bundan sonraki her 5 yılın sonunda açılacak kira tespit davalarını içermektedir.

II. Kira Tespit Davası Şartları

1. Yazılı Kira Sözleşmesi Var Mı?

Kira tespit davalarında öncelikle dikkat edilmesi gereken husus yazılı bir kira sözleşmesinin olup olmadığıdır.

Bilindiği üzere kira ilişkisinin oluşması için kira sözleşmesinin yazılı olması zorunluluğu yoktur. Taraflar kira sözleşmesini sözlü olarak yapabilirler. Kira sözleşmeleri hakkında detaylı bilgi için “Kira Sözleşmesi” yazımızı okuyabilirsiniz.

Ancak kira sözleşmesinin yazılı olup olmaması kira tespit davası için önemli bir husustur. Yazılı kira sözleşmesi olmadığı durumlarda 5 yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde sürelerin tespiti oldukça güçtür. Sözlü olarak kurulan kira sözleşmelerinde kira ilişkisinin başlangıç tarihini tespit etmek gerekir. Dekontlar ve fatura kayıtları ile 5 yılın geçtiği ispatlanabilmektedir. Yazılı kira sözleşmesinin varsa kira tespit davasının en az 5 yıl dolduktan sonra açılması gerekecektir.

2. Kira Tespit Davası 5 Yıl Şartı

5 yıl şartı, Türk Borçlar Kanunu’nun 344’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen hükümden doğmaktadır. Buna göre; “Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Kanunda emsal kira bedellerinin nazara alınarak kira tespiti yapılabilmesi için açıkça 5 yıldan uzun süreli veya 5 yıldan sonra yenilenen kira sözleşmeleri ifadesi kullanılmıştır.

Kira bedelinin tespiti için dava her zaman açılabilecektir. Ancak tespiti talep edilecek dönem en erken kira sözleşmesinin beşinci yılından sonraki kira dönemi için olabilecektir.

3. Kira Tespit Davası İhtar Şartı

Kira tespit davasında ihtar şartı yazılı bir kira sözleşmesi bulunup bulunmadığına ve sözleşmede her yıl kira bedelinin arttırılacağına ilişkin hüküm yer alıp almadığına göre değişir.

Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi yoksa; kira tespit davası açmak için ihtar göndermek gerekir. Yazılı kira sözleşmesi olmasına rağmen sözleşmede kira bedelinin her yıl arttırılacağına ilişkin şart yoksa bu durumda da kira tespit davası açmadan önce ihtar göndermek gerekir. Her iki durumda da ihtar gönderilmeden kira tespit davası açılırsa tespiti istenen dönem ancak bir sonraki kira dönemi için olabilecektir.

kira tespit davasi ihtar ihtarname ornegi

III. Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılır?

Kira bedelinin tespitinde emsal kira bedelleri dikkate alınması isteniyorsa, kira tespit davasının kira sözleşmesinin beşinci yılı için talepte bulunulmalıdır.

Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi var ise ve kira sözleşmesinde yenilenecek dönemlerde kira bedelinin artacağına dair hüküm olabilir. Bu durumda kira bedelinin tespiti davası yeni kira döneminin sonuna kadar açılmışsa kira başlangıcı yeni dönemin başlangıcı olabilecektir. Bu durumda geriye dönük kira tespit davası açılması mümkün olacaktır. Örneğin; taraflar arasında 15.11.2017 kira başlangıç tarihli kira sözleşmesi olduğunu ve bu kira sözleşmesinde de “Kiracı yenilenen kira dönemlerinde kira bedelini ÜFE oranında arttırarak ödeyecektir.” şeklinde bir hüküm olduğunu varsayalım. Bu durumda 15.11.2022 tarihinde kira ilişkisinin 5 yılı dolmuş olacaktır. Kiraya veren, 15.11.2023 tarihine kadar açacağı kira bedelinin tespiti davasında bedelin 15.11.2022 tarihinden itibaren tespitini isteyebilmektedir.

Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi olmayabilmektedir. Olsa bile yazılı kira sözleşmesinde yenilenen kira dönemleri için artırım yapılacağına dair hüküm olmayabilmektedir. Bu durumda kiraya veren yeni kira döneminin başlangıcından en az 30 gün önce ihtarname göndermelidir. Bu ihtarnamede yeni kira döneminde kira bedelinin arttırılacağını belirtmelidir. Bu durumda yeni dönem içinde açılan tespit davası yeni dönemin tümünü kapsayacaktır.

Bu şartların sağlanmaması halinde ise kira tespiti, bir sonraki dönem için istenebilecektir.

IV. Kira Tespit Davasının Tarafları

Kira tespit davasını kiraya veren veya kiracı açabilmektedir. Fakat uygulamada kiraya veren tarafından açılmaktadır. Taşınmazın mülkiyeti birden fazla kişiye aitse fakat kiraya veren tek kişiyse sadece kiraya veren tarafından dava açılabilmektedir. Davalı da kiracı veya kiracılar olacaktır.

Kiraya verenler birden fazla ise kiraya verenlerin tamamı tarafından davanın açılması gerekmektedir. Kiracılar birden fazla ise davalı olarak tüm kiracıların gösterilmesi gerekmektedir.

Taşınmazın mülkiyetine dayalı olarak kiraya veren sıfatına sahip olmadan kira tespit davası açılacaksa;

  • Elbirliği halinde mülkiyette tüm maliklerin birlikte dava açmaları,
  • Açılan davaya katılmaları,
  • İzin belgesi vermeleri gerekmektedir.

Kiralanan paylı mülkiyete tabi ise, her paydaş kendi payı oranında kira parasının tespitini isteyebilmektedir. Fakat tüm kira bedelinin tespitini talep etmeleri durumunda paylı mülkiyette pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanarak dava açılması gerekecektir.

V. Kira Tespit Davasında Keşif ve Bilirkişi Raporu

Yeni kira bedelinin tespit edilebilmesi için, bilirkişi tarafından kiralanan taşınmazda keşfe çıkılmaktadır. Keşif ve bilirkişi ücretlerini davacı ödemektedir. Davanın kazanılması durumunda bu yargılama giderleri davalıdan tahsil edilecektir.

Bilirkişi taşınmazı gezer, resen emsal araştırması yapar ve tarafların sunduğu emsal kira sözleşmelerini inceler. Bilirkişinin keşif sırasında emsal olarak gösterilen taşınmazları gezerek kira sözleşmelerini de incelemesi gerekmektedir.

Sahibinden gibi sitelerdeki ilanlara değil, mahkemeye sunulan somut kira sözleşmelerine göre karar vermesi daha doğru olacaktır. Fakat bu noktada emsal olarak alınan taşınmazların kira bedelinin tespitinin yapılacağı taşınmazla benzer özelliklere sahip olması, kiralandığı dönemin de yeni kira bedelinin belirleneceği dönemle yakın zamanda olması önem arz etmektedir. Bilirkişinin raporunda yeni kira bedelini hangi kriterlere göre belirlediğini ve hangi kira sözleşmelerini emsal aldığını açık ve net bir biçimde belirtmesi gerekmektedir.

Yargıtay emsal kira bedelinin tespitinin; “bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, res’en de emsal araştırılmalı, bilirkişilerce gerekli ölçüm ve inceleme yapılıp böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, davaya konu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, davaya konu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi (boş olarak) halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli” şeklinde yapılması gerektiğini belirtmiştir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 18.09.2014, 2014/7941 Esas, 2014/9714 Karar)

Bununla beraber bilirkişi, yasal kira artış oranını da hesaplar. Tüm bu incelemesinin sonunda mahkemeye yeni kira bedeli ile ilgili görüşlerini içeren bir rapor sunar. Bilirkişi raporu, hukuka uygun düzenlendiyse mahkeme tarafından karar verilirken hükme esas alınmaktadır. Fakat, kiracı uzun yıllardır söz konusu taşınmazda oturuyor olabilmektedir. Bu durumda hakim tarafından bilirkişinin tespit ettiği kira bedeli üzerinden hakkaniyet indirimi yapılmaktadır. Bu indirim genellikle kira süresinin uzunluğuna göre %10 ila %20 arasında yapılmaktadır. Kira tespit davasının en önemli unsuru; bilirkişi raporudur.

VI. Kira Tespit Davası Ne Kadar Sürer?

Kira tespit davası ne kadar sürer sorusuna;

  • Duruşmaların arasındaki süre,
  • Mahkemenin yoğunluğu,
  • Keşfe çıkılması,
  • Bilirkişi raporunun sunulmasına ilişkin süreler söz konusu olduğundan dolayı kesin bir süre verilemez. Fakat kira tespit davası ne kadar sürer sorusuna ortalama olarak 1-2 sene arasında sürer cevabı verilebilmektedir. Bu sürelere istinaf ve temyiz başvuru süreçlerini de dahil etmek gerekir.

VII. Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılır? Geriye Dönük Kira Tespit Davası Açılabilir mi?

Kira tespit davası, her zaman açılabilmektedir. Fakat kira bedelinin tespitinin emsallere göre belirlenmesi için netice kısmında 5 yılın dolmasından itibaren kira bedelinin tespitinin talep edilmesi gerekmektedir. Kira sözleşmesinin birinci yılında da 5 yılın sonunda belirlenecek kira bedeli için dava açılması mümkündür. Bununla beraber kira bedelinin neye göre belirleneceği belirsiz olacaktır.

Kira bedelinin tespiti davası keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması sebebiyle uzun zaman sürmektedir. Bu durum göz önüne alındığında beşinci yılın dolması beklenilmeden dört yıldan sonra da kira bedelinin tespiti davası açılarak beşinci yıldan itibaren kira bedelinin tespiti talep edilebilmektedir.

Kira tespit davası, sadece davanın açıldığı kira yılının kira bedelinin tespiti veya sonraki kira dönemlerinden itibaren başlayacak şekilde kira bedelinin tespiti şeklinde açılabilmektedir. Bunun dışında daha geriye dönük olarak kira tespit davası açılamaz.

Kira tespit davasının, davanın açıldığı kira yılından başlayarak kira bedelinin tespiti istemli olarak açılabilmesi için; kira sözleşmesinde kira bedelinin her yıl artacağına dair madde olması gerekmektedir. Kira sözleşmesinde bu madde bulunmayabilir. Bu durumda kira sözleşmesinin 5 yılının dolmasına 1 ay kalaya kadar kiracıya ihtar çekilmelidir. Bununla beraber kira bedelinin tespit davası açılacağı haber verilmelidir. Bu durumda da kira yılı içinde açılan davadaki bedel, o kira yılının başından itibaren geçerli olmaktadır.

VIII. Kira Bedelinin Tespiti Davasında Islah

Kira bedelinin tespiti davasında, istenecek olan kira bedeli iyi bir şekilde belirlenmelidir. Çünkü davanın ilerleyen aşamalarında dava dilekçesinde talep edilen kira bedeli değiştirilemez. Kira bedelinin tespiti davasında ıslah yoluyla talebin değiştirilmesi mümkün değildir. Tam ıslah yoluyla dahi değiştirilememektedir.

Ayrıca kira bedelinin tespiti davası, belirsiz alacak davası olarak da açılamamaktadır. Bu nedenle bedel artırım da yapılması mümkün değildir. Islah dilekçesi vermeniz durumunda reddedilecektir. Dava dilekçesinde belirtilen bedel üzerinden davanızın kabulüne veya reddine karar verilecektir.

IX. Çatılı İşyerlerinde Kira Bedelinin Tespiti Davasında Talep Nasıl Olmalıdır?

Çatılı işyerleri için kira bedelini tespiti davası açarken talebin açıkça yazılması gerekmektedir. Kira bedelinin tespiti talep edilirken kira bedelinin net mi yoksa brüt olarak mı istenildiğinin belirtilmesi gerekmektedir. Çünkü çatılı işyeri kiralarında taraflar,

  • Kira bedelinin içinde stopaj ve KDV olduğu durumda brüt,
  • Stopaj ve KDV hariç sadece kiraya verene ödenecek miktar olarak net kira bedeli şeklinde belirleyebilmektedir.

Kira sözleşmesinde stopaj ve KDV’nin kiracı tarafından ödeneceği belirlenmişse kiracının brüt olarak kira ödediği kabul edilmektedir. Kiraya verene net kira bedelini ve vergileri ödemesi gerekecektir.

Dava dilekçenizde çatılı işyeri kira bedelini talep ederken net mi brüt mü talep ettiğinizi belirtmezseniz talep ettiğiniz kira bedeli, brüt kira bedeli olarak kabul edilecektir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2022/1717 Esas, 2022/8408 Karar, 01/11/2022)

X. Kira Tespit Davasında Verilen Karar Kesinleşmeden Yeni Kira Bedeli Kiracıdan İstenebilir Mi?

Kira tespit davası sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmişse kararın kesinleşmesi beklenmelidir. Karar kesinleşmeden icra takibine konu edilemez veya kiracıdan yeni kira bedelinin ödenmeye başlanması beklenemez. Kararın kesinleşmesi halinde geçmiş kira farkları icra takibiyle kiracıdan tahsil edilebilir.

Kira tespit davasına ilişkin kararın kesinleştiği gün, alacak artık muaccel olmaktadır. Bu günden itibaren başlamak üzere başkaca ihtara gerek kalmadan temerrüt faizi de istenebilmektedir. Yargıtay, kira farkı alacağı kesinleşme tarihinden itibaren kiracının temerrüdüne ilişkin ve iki haklı ihtar ile kiracının tahliye edilmesinin mümkün olduğunu belirtmiştir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 19.12.2000, 2000/10709 Esas, 2000/10820 Karar)

XI. Kira Uyarlama Davası ile Kira Tespit Davası Farkları

Kira uyarlama davası ile kira tespit davası Türk Borçlar Kanunu’nun farklı maddelerinde düzenlenmektedir. Ve birbirlerinden farklı davaları ifade eder. Kira tesbit davası, Türk Borçlar Kanunu’nun 344’üncü maddesinde düzenlenmektedir.

Kira uyarlama davası ise Türk Borçlar Kanunu’nun 138’inci maddesinde; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Kira bedelinin uyarlanması davası, kira sözleşmesinin yapıldığı tarihte öngörülemeyecek durumların ortaya çıkması halinde açılmaktadır. Kiracının kira bedelini ifa etmekte ciddi güçlüğe veya imkansızlığa düşmesi sonucunda açılan davadır. Mahkeme, ifa güçlüğüne gerçekten düşülüp düşülmediğini inceleyecektir. Ayrıca öngörülemeyen olağanüstü bir durumun söz konusu olup olmadığını mahkeme incelemektedir. Objektif olarak olağanüstü bir durumun ortaya çıkmış olması gerekir.

COVİD-19 salgını bu duruma bir örnek teşkil edebilmektedir. Bu salgın sonucunda birçok kişi kiralarını ödeyememiş ve kira bedelinin uyarlanması davası açmıştır. Uyarlama davasında hakim, kira bedelinin tespiti davasında olduğu gibi TÜFE oranıyla bağlı değildir. Ayrıca söz konusu dava, öngörülemeyecek durumun ortaya çıkmasından sonra açılabilmektedir. Bunun dışında herhangi bir süreye bağlı değildir.

Ayrıca kira bedelinin tespiti davası sadece konut ve çatılı işyerleri söz konusu olduğunda açılabilmektedir. Fakat kira bedelinin uyarlanması davası, her türlü taşınmaz kirasında açılabilmektedir.

XII. Kira Tespit Davasında Zorunlu Arabuluculuk

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 28 Mart 2023 Tarihinde 18/B maddesi eklenerek kira uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiştir. Zorunlu arabuluculuk, tarafların dava açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu bulunmasıdır.

Kira tespit davası açılmadan önce yetkili mahkemenin bulunduğu yer arabuluculuk bürosuna başvurunun yapılması gerekmektedir. Tarafların anlaşması durumunda arabuluculuk tutanağı ile yeni kira bedeli taraflarca belirlenebilmektedir.

Taraflarca arabuluculuk sürecinde anlaşılamaması halinde anlaşamama tutanağının arabulucu tarafından düzenlenmesinden sonra kira tespit davası açılabilmektedir. Eğer ki arabuluculuğa başvurmadan kira tespit davası açarsanız davanız reddedilecektir.

XIII. Kira Sözleşmesinin Yenilenmesi Halinde Kira Tespit Davası Açılabilir Mi?

Uzun süreli kira ilişkilerinde yenileme sözleşmesi yapılabilmektedir. Eğer kiracınızla ilk yaptığınız sözleşmenin üzerinden 5 yıl geçtiyse kira tespit davası açmanız mümkündür. Fakat bu davayı açabilmeniz için bazı şartlar mevcut olmalıdır.

Örneğin konut veya çatılı işyerinin kiracıya ilk kira sözleşmesiyle kiraladığınız tarih; 01/01/2016. Kira sözleşmenizi yenilediğiniz tarih ise 01/01/2020. Bu durumda ilk sözleşmenin üzerinden 5 yıldan uzun bir süre geçmiş olacaktır. Fakat yenileme sözleşmesinin üzerinden sadece 3 yıl geçmiş olacaktır. Böyle bir durumda 01/01/2020 tarihinde imzaladığınız kira sözleşmesindeki kira bedeli üzerinden TÜFE oranına göre kira bedelini mahkemeden talep etmeniz mümkündür.

Evinizin rayiç / emsal kira bedelini talep edebilmeniz için ise 01/01/2020 tarihinde yapmış olduğunuz kira sözleşmesinde o anki rayiç kira bedelinde bir anlaşma sağlamamış olmanız gerekmektedir. Yargıtay içtihatlarına göre; mahkeme öncelikle 01/01/2020 tarihindeki kira sözleşmesindeki kira bedelinin o tarihteki rayiç bedeli olup olmadığını inceler. 01/01/2020 tarihinde anlaştığınız kira bedeli rayiç bedelin altında olabilir. Bu durumda evinizin mevcut rayiç kira bedelini talep edebilirsiniz. Fakat evinizi rayiç bedelinde kiraya vermişseniz sadece TÜFE oranındaki artışın tespit edilmesini talep edebilirsiniz.

Öğretide bu görüşün aksi de savunulmaktadır. Bir görüşe göre; taraflar yeni bir kira sözleşmesi yapmış olsalar da yeni sözleşme eski sözleşmenin devamı niteliğindedir. Bu sebeple beş yıllık süre, ilk kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren hesaplanmalıdır. Fakat Yargıtay’ın görüşü ve içtihatları aksi kanaattedir. Yargıtayın bu konudaki içtihatlarına ilişkin kararlar;

  • Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2014/12168 Esas, 2014/13712 Karar, 10.12.2014.
  • Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2015/5957 Esas, 2016/478 Karar, 27.01.2016.
  • Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2017/5411 Esas, 2018/11236 Karar, 08.11.2018.
  • Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2015/6719 Esas, 2015/9762 Karar, 11.11.2015.

XIV. Kiraya Verenin Kira Bedellerini İhtirazi Kayıtsız Kabul Etmesi Dezavantaj Mıdır?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.02.2005 Tarihli, 2005/3-23 Esas ve 2005/ 48 Karar Sayılı kararına göre, kiracının sözleşmede anılandan eksik artışla ödeme yapması ve kiraya verenin bu ödemeyi hiçbir kayıt ve koşul ileri sürmeden kabul etmiş olması, kira bedelinin tespiti davasını açma hakkını yitirmesine neden olmamaktadır. Ayrıca taraflar arasında yeni şartlarla yapılan bir kira sözleşmesinin varlığını kabul için de yeterli olmamaktadır.

Yargıtay’a göre, kiraya verenin ihtirazı kayıt olmaksızın kira bedelini tahsil etmesinin zımni bir anlaşmanın varlığına delalet etmemektedir. Bu durumda kira bedelinin indirilmesine dair anlaşmanın yazılı delillerle ispatlanması gerekmektedir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 25.01.2016, 2015/2999 Esas, 2016/337 Karar)

Avukat Ece Deniz Vardar

Kira Hukuku Avukatı

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawfirm.com

whatsApp →

Ece Deniz Vardar hukukun bir çok alanında müvekkillerine profesyonel avukatlık hizmeti sunmaktadır. BAL Avukatlık Bürosu'nun geniş çaplı hukuk hizmetlerinde aktif rol almaktadır.