Borç Verilen Paranın İadesi

I. Tüketim Ödüncü Nedir?

Tüketim ödüncü, Türk Borçlar Kanunu’nun 392’nci maddesinde; “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Borç veren ile borç alan arasında tüketim ödüncü sözleşmesi kurulmaktadır. Borç verilen para, hukuken tüketim ödüncüne dayalı olarak geri talep edilebilmektedir. Ödünç veren, bir miktar para veya misli şeyin mülkiyetini belirli bir süre için ödünç alana geçirme yükümlülüğü altına girmektedir. Ödünç alan ise aynı miktarda ve nitelikte şeyi iade etme yükümlülüğü altındadır.

Tüketim ödüncü sözleşmesinin geçerliliği için şekil şartı yoktur. Fakat ispat açısından yazılı olarak yapılması daha uygundur. Çünkü borç vereceğiniz para, 2024 yılı için 24.450-TL’nin üzerindeyse senetle ispat zorunluluğu bulunmaktadır. Tanıkla ispat edilemeyeceğinden yazılı bir deliliniz olmadan borç verdiğiniz parayı geri alamazsınız.

Tüketim ödüncü sözleşmesi, normal şartlar alında tek tarafa borç yükleyen ivazsız bir sözleşmedir. Fakat taraflarca faiz kararlaştırıldıysa tam iki tarafa borç yükleyen ivazlı bir sözleşme olmaktadır. Bununla beraber tüketim ödüncünde borç, ödünç verenin yerleşim yerinde ödenmektedir.

II. Borç Verilen Para Ne Zaman Geri Alınabilir?

Borç verdiğiniz parayı geri alma zamanınız tüketim ödüncü sözleşmesinde geri ödeme zamanını kararlaştırıp kararlaştırmadığına göre değişiklik göstermektedir. Taraflarca geri ödeme zamanı kararlaştırıldıysa ödeme günü borç muaccel olmaktadır ve istenebilmektedir. Sözleşmede taraflarca ödüncün belirli bir gün geri verilmesi kararlaştırılabileceği gibi bildirim süresi veya borcun geri istendiği an muaccel olacağı da kararlaştırılabilmektedir.

Taraflarca ödeme günü kararlaştırılmadıysa Türk Borçlar Kanunu’nun 392’nci maddesine göre ödünç alan, ödünç verenin kendisinden borcu talep etmesinden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. Altı hafta sonra borcunu ödemekle mükellef hale gelmektedir.

Ödünç alanın borcunu altı haftadan sonra ödemesi konusunda doktrinde veya içtihatta herhangi bir görüş ayrılığı yoktur.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi1, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2, 11. Hukuk Dairesi 3, 13. Hukuk Dairesi 4 ise öncelikle ödünç alandan borcun istenmesi gerektiğini, altı hafta beklendikten sonra icra takibi başlatılabileceğini veya dava açılabileceğini kabul etmektedir. Eğer ki altı hafta geçmeden takip başlatılır ve itiraz edilirse itirazın iptali davalarının reddedilmesi gerektiğine karar vermektedir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 389’uncu maddesine göre, ödünç alanın borcunu tahsil edebileceği zamanaşımı süresi ödünç verenin temerrüde düşmesinden itibaren altı aydır. Aksi takdirde ödünç alan, zamanaşımı defini öne sürebilecektir. Borç muaccel olmazsa, faizsiz olan tüketim ödünçlerinde borç, 10 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğramaktadır. Faizli tüketim ödünçlerinde ise 5 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğramaktadır.

III. Borç Verilen Para Nasıl Geri Alınır?

1. İhtarname

Taraflarca tüketim ödüncü sözleşmesinde ödeme günü kararlaştırılmadıysa ödünç veren tarafından ihtarname gönderilmesi gerekmektedir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Yargıtay’ın diğer daireleri ve Hukuk Genel Kurulu tarafından öncelikle ödünç verenin istemde bulunması aranmaktadır.

Ödünç veren, ispat açısından elverişli olduğu için noter kanalıyla ödünç alana ihtarname göndererek ödünç aldığı parayı geri vermesini talep etmelidir. İhtarname gönderilerek iade talep edilmesi, bir fesih bildirimi niteliğindedir.

2. İcra Takibi Yolu

Ödünç veren, ödünç alan ihtarnameyi tebliğ aldıktan sonra altı hafta beklemelidir. Altı haftanın sonunda ödünç alan, ödünç aldığı bedeli ödemezse o zaman ödünç alan direk olarak dava açabilmekte veya icra takibi yoluyla bedeli talep edebilmektedir.

İcra takibi, ödünç verenin yerleşim yerinin bağlı olduğu icra dairesinde başlatılmalıdır. İcra takibinin başlatılmasının ardından icra dairesi tarafından ödünç alana ödeme emri tebliğ edilecektir. Ödünç alan, ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içerisinde parayı icra dairesine yatırabilmekte veya icra takibine itiraz edebilmektedir. İkisini de yapmazsa haciz yoluyla ödünç alandan para tahsil edilebilecektir. Eğer ki ödünç alan icra takibine 7 gün içinde itiraz ederse ödünç veren tarafından itirazın iptali davası açılması gerekmektedir.

3. Dava Yolu

A. Görevli ve Yetkili Mahkeme

İtirazın iptali davası açılacaksa, icra dairesinin bulunduğu mahkeme yetkili mahkemedir. Direk olarak alacak davası açılacaksa ödünç verenin yerleşim yeri mahkemesi yetkili mahkemedir. İki dava açısından ise asliye hukuk mahkemesi ise görevli mahkemedir.

B. İspat Yükü

Paranın ödünç olarak verildiğini ispat yükü davacıya yani ödünç verene aittir. İlk olarak ödünç verenin tüketim ödüncü ilişkisini ispatlaması gerekmektedir. Para nakit olarak ya da havale yolu ile ödünç alana verilebilmektedir. Paranın havale yoluyla ödünç verilirken açıklaması önem arz etmektedir. Açıklaması olmadan yapılan havaleler, Yargıtay tarafından borç ödemesi olarak kabul edilmektedir.5 Açıklama kısmına sadece “borç” yazılırsa bu da borç verdiğiniz anlamına gelmemektedir.6

Fakat Whatsapp konuşmaları, Facebook konuşmalarında ödünç veren tarafından size borçlu olduğunu kabul edebilmektedir. Bu durumda bu deliller delil başlangıcı olarak kabul edilmektedir.7 Konuşmaların yanı sıra tanık da dinleterek aranızda tüketim ödüncü sözleşmesi olduğunu ispatlamanız mümkündür. Bunun yanısıra eğer ki ödünç alan ve ödünç veren arasında akrabalık ilişkisi varsa yine tanık dinleterek iddianızı ispat etme imkanınız vardır.8

Yargıtay tarafından havale yapılırken açıklamaya “emaneten”9, “emanet borç para”10, “…Tarihinde geri alınmak üzere borç olarak ödenen”11 şeklindeki ibareler yazılması durumunda davacının tüketim ödüncü sözleşmesinin varlığını ispatladığı kabul edilmektedir. Bu durumda da ispat yükü yer değiştirmekte ve borcu olmadığını davalının ispatlaması gerekmektedir.

IV. Borç Verilen Paranın İadesi İle Faiz İstenebilir Mi?

Türk Borçlar Kanunu’nun 387’nci maddesinde; “Ticari olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemez. Ticari tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmamış olsa bile faiz istenebilir.” hükmüne yer verilmektedir.

Tacirler arasında yapılmayan bir tüketim ödüncü sözleşmesinde ödünç veren alanın faiz vermesini aralarında kararlaştırmadılarsa talep edemeyecektir. Ancak borcun muaccel olmasından sonra temerrüt faizi talep edebilecektir.

Adi tüketim ödüncü sözleşmesinde faiz ödeneceği kararlaştırılmış olmasına rağmen, faiz oranı sözleşmede belirlenmemişse kural olarak ödünç alma zamanında ve yerinde o tür ödünçlerde geçerli olan faiz uygulanmaktadır. Böyle bir miktarın tespit edilememesi durumunda, kanuni faiz veya temerrüt faizi talep edebilecektir.

Ticari tüketim ödüncü sözleşmesinde ise faiz borcunun doğmaması ancak tarafların bunu sözleşmede
kararlaştırmaları ile olabilmektedir. Ticari tüketim ödüncü sözleşmesinde taraflar faiz oranını belirlememişlerse ticari avans faizi talep edilebilecektir. Ticari işlerde faiz oranı taraflarca kararlaştırılabilmektedir.

Fakat bazı kurum ve kişiler bakımından ticari işlerde faiz oranlarını belirlemekte serbest değildir. Ödünç para verme işleri hakkında kanun hükmünde kararname ile bankalar, sigorta şirketleri ve özel kanunlarına göre ödünç vermeye yetkili kılınan kuruluşlar dışında, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle sürekli olarak ödünç para verme işleriyle uğraşan gerçek kişilerin ve finansman şirketleri ile faktoring şirketlerinin hukuki durumları düzenlenerek bunların uygulayacakları faiz oranları ve alınacak masraf ve gelirlerin azami oranlarını tespit etme veya serbest bırakma yetkisi Hazine müsteşarlığına verilmiştir.

Eğer ki taraflarca faiz oranı kanunun belirlediği sınırların üzerinde kararlaştırılmışsa bu durumda ödünç veren, faiz talebinde bulunamayacaktır. 12

V. Borç Verilen Cinste Mi Geri Alınır?

Türk Borçlar Kanunu’nun 391’inci maddesinde; “Ödünç alana, sözleşmede kararlaştırılan para yerine, kıymetli evrak veya ticari mallar verilirse, borcun tutarı, bunların teslim zamanı ve yerindeki borsa ya da piyasa değeri üzerinden hesaplanır; aksine yapılan sözleşme geçersizdir.” hükmüne yer verilmektedir.

Ödünç alan, aldığı şeyi aynı miktar ve vasıfta geri vermekle yükümlüdür. Ödünç alanın geri verme borcu sözleşmenin yapıldığı anda değil, şeyin kendisine teslim edilmesinden sonra doğmaktadır. Tüketim ödüncü sözleşmesi Türk Lirası veya yabancı para cinsinden yapılabilmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede aynen ödemeye dair bir ifade bulunmazsa borç ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk Lirası olarak ödenebilecektir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından hesaplamanın nasıl yapılacağı; “…Buna göre, mahkemece; sözleşmenin 15. maddesinde; davalı tarafından 2010 model BMW X5 aracın ödünç olarak verileceğinin hüküm altına alındığı, ancak verilecek aracın sıfır veya ikinci el mi olacağı hususu ile diğer teknik özellikleri hakkında bir belirleme yapılmadığı gözetilerek;

ikinci el ve en düşük donanımlı 2010 model BMW X5 aracın sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle değerinin belirlenmesi için uzman bilirkişi görüşüne başvurulması, ayrıca davalı tarafından ödeneceği kararlaştırılan 100.000 USD’nın sözleşmenin imzalandığı tarihteki rayiç üzerinden Türk Lirası karşılığının belirlenmesi, yine davalı tarafından verileceği taahhüt edilen taşınmazın ise sözleşmede belirtilen değerinin esas alınması suretiyle davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünün parasal değerinin tespit edilmesi, sonrasında ise davalı tarafından davacı şirkete toplamda 361.486,35 TL ödenmiş olduğu gözetilerek, davalının yükümlülüğünü ifa edip etmediğinin saptanması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, uyulan bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki kararıyla belirtilmiştir.13

VI. Nasıl Borç Vermeliyim?

Borç verilirken mutlaka yazılı deliliniz olmalıdır. Nakit olarak veya havale yoluyla borç verecekseniz ödünç alan tarafla yazılı bir sözleşme yapmanızı, borcun ne kadar olduğunu ve ne zaman geri alacağınızı belirlemenizi tavsiye ederiz.

Eğer ki havale yoluyla parayı gönderecekseniz;

  • “...Tarihinde Geri Ödenmek Üzere Gönderilmiştir.
  • Borç Para Olarak Geri Ödenmek Üzere Gönderilmiştir.
  • “...Tarihinde Yasal Faiziyle Geri Ödenmek Üzere Borç Olarak Gönderilmiştir.” şeklinde açıklama yazarak bedeli göndermeniz gerekmektedir.

Avukat Ece Deniz Vardar

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawfirm.com

whatsApp →

Dipnotlar

  1. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2024/248 Esas, 2024/1217 Karar Sayılı ve 25/03/2024 Tarihli Karar ↩︎
  2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2022/3-1269 Esas, 2023/1106 Karar Sayılı ve 15.11.2023 Tarihli Kararı ↩︎
  3. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2023/973 Esas, 2024/3493 Karar Sayılı ve 02.05.2024Tarihli Kararı; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/5008 Esas, 2021/3451 Karar Sayılı ve 08.4.2021 Tarihli Kararı ↩︎
  4. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/13496 Esas, 2016/18868 Karar Sayılı ve 20.10.2016 Tarihli Kararı ↩︎
  5. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2022/8402 Esas, 2023/1199 Karar Sayılı ve 02.5.2023 Tarihli Kararı; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/13-702 Esas, 2021/215 Karar Sayılı ve 04.03.2021 Tarihli Kararı ↩︎
  6. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2016/23888 Esas, 2019/1090 Karar Sayılı ve 04/02/2019 Tarihli Kararı ↩︎
  7. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2018/2233 Esas ve 2018/5317 Karar Sayılı Kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/14813 Esas ve 2016/2351 Karar Sayılı Kararı ↩︎
  8. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/11583 Esas, 2016/8432 Karar Sayılı ve 23.3.2016 Tarihli Kararı ↩︎
  9. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2022/8166 Esas, 2023/1683 Karar Sayılı ve 30.5.2023 Tarihli Kararı ↩︎
  10. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2020/4271 Esas, 2020/7039 Karar Sayılı ve 25.11.2020 Tarihli Kararı ↩︎
  11. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2022/5301 Esas, 2023/1781 Karar Sayılı ve 6.6.2023 Tarihli Kararı ↩︎
  12. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/14895 Esas, 2016/359 Karar Sayılı ve 18.1.2016 Tarihli Kararı ↩︎
  13. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2019/3967 Esas, 2020/726 Karar Sayılı ve 04.02.2020 Tarihli Kararı ↩︎