Boşanmada Yabancılık Unsuru

I. Yabancılık Unsuru

Bir hukuki işlem veya ilişki birden fazla hukuk düzeni ile bağlantılıysa yabancı unsur veya milletlerarası unsur taşımaktadır. Davalarda taraflardan birinin veya ikisinin birden Türk vatandaşı olmaması durumunda yabancılık unsuru söz konusu olmaktadır.

Yabancılık unsuru taşıyan olay veya ilişkilerde hakim öncelikle Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunundaki bağlama kurallarına göre yetkili yabancı hukuku tespit etmektedir. Uyuşmazlığa Türk hukuku veya yabancı hukuk uygulanabilecektir.

II. Boşanma Davalarında Uygulanacak Hukuk

Yabancılık unsuru olan boşanma davalarında ilk olarak hangi ülke hukukunun uygulanacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Hangi ülke kanununun uygulanacağı hususu, Türk kanunlar ihtilafı kurallarına göre dava tarihindeki vatandaşlık, yerleşim yeri veya mutad meskene göre belirlenmektedir.

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 14’üncü maddesinde; “Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır. Boşanmış eşler arasındaki nafaka talepleri hakkında birinci fıkra hükmü uygulanır. Bu hüküm ayrılık ve evlenmenin butlanı hâlinde de geçerlidir. Boşanmada velâyet ve velâyete ilişkin sorunlar da birinci fıkra hükmüne tâbidir. Geçici tedbir taleplerine Türk hukuku uygulanır.” hükmüne yer verilmektedir.

Boşanma davasında MÖHUK’ta uyuşmazlığa tarafların müşterek milli hukukunun uygulanması gerektiği kabul edilmektedir. Tarafların aynı yabancı devlet vatandaşlığına sahip olmaları durumunda Türk mahkemelerinde o devletin hukukuna göre boşanma davası görülecektir. Örneğin boşanma davasına taraf eşlerin ikisi de Almanya vatandaşı ise boşanma davasına Alman hukuku uygulanacaktır. Alman hukuku uygulanmayıp Türk hukuku uygulanması ise kanuna ve usule aykırı olacaktır.

Eşlerin farklı yabancı ülke vatandaşlığına mensup olmaları veya birinin Türk, birinin yabancı ülke vatandaşlığına mensup olması durumunda müşterek mutad mesken hukuku uygulanacaktır. Müşterek mutad meskende ikametgah gibi yerleşme niyeti aranmamaktadır. Ama geçici olmayan bir niyet ile
oturulan meskeni ifade etmektedir. Eşlerin bir ülkede uzun süreden beri birlikte oturmaları durumunda orası müşterek mutad mesken sayılmakta ve o ülkenin hukuku boşanma davasına uygulanmaktadır.

Taraflardan biri Türk vatandaşı, diğeri de çifte vatandaş olabilmektedir. Çifte vatandaş olan tarafın Türk vatandaşlığı bulunuyorsa Türk hukuku uygulanacaktır. Çünkü birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olanlar hakkında, bunların aynı zamanda Türk vatandaşıysa Türk hukuku uygulanmaktadır.

Eğer ki tarafların müşterek mutad meskeni de bulunmuyorsa bu durumda boşanma davasına Türk hukuku uygulanacaktır. Bunun yanı sıra yabancı bir devletin hukukunun uygulanması Türk kamu düzenine aykırılık oluşturabilmektedir. Bu durumda yabancı hukuk uygulanmamaktadır. Fakat kamu düzenine aykırılığın açık ve tahammül edilemez olması gerekmektedir.

III. Mal Rejiminin Tasfiyesinde Uygulanacak Hukuk

Boşanma davasının yanı sıra eşlerin mal tasfiyesine uygulanan hukuk da önem arz etmektedir. Uygulamada Türk hukuku uyarınca boşanan eşlerin mal tasfiyesine ilişkin davalara da Türk hukuku uygulanmaktadır.

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 15’inci maddesinde; “Evlilik malları hakkında eşler evlenme anındaki mutad mesken veya millî hukuklarından birini açık olarak seçebilirler; böyle bir seçimin yapılmamış olması hâlinde evlilik malları hakkında eşlerin evlenme anındaki müşterek millî hukuku, bulunmaması hâlinde evlenme anındaki müşterek mutad mesken hukuku, bunun da bulunmaması hâlinde Türk hukuku uygulanır. Malların tasfiyesinde, taşınmazlar için bulundukları ülke hukuku uygulanır. Evlenmeden sonra yeni bir müşterek hukuka sahip olan eşler, üçüncü kişilerin
hakları saklı kalmak üzere, bu yeni hukuka tâbi olabilirler.”
hükmüne yer verilmektedir.

Eşler, mal tasfiyesi davasında hangi hukukun uygulanacağını evlenirken seçebilmektedir. Evlenme anındaki mutad mesken hukukunu veya milli hukuklarını seçebilmektedirler. Eşler tarafından hukuk seçimi yapılmadıysa eşlerin evlenme anındaki müşterek milli hukuku uygulanacaktır.

Eşler, evlenme anında aynı vatandaşlığa mensup değilse evlenme anındaki müşterek mutad mesken hukuku uygulanacaktır. Evlenme anında müşterek mutad mesken hukuku mevcut değilse o halde Türk Hukuku uygulanacaktır.

Eşlerin taşınmazlarının paylaşılmasında ise taşınmazın bulunduğu ülke hukuku uygulanmalıdır. Almanya’da bulunan bir taşınmazın mal tasfiyesine Alman hukuku uygulanması gerekmektedir.

Evlendikten sonra eşlerin ikisi de başka bir ülke vatandaşlığına geçebilecektir. Başka bir ülke vatandaşı olurlarsa yeni vatandaş oldukları ülke hukukuna göre mal rejiminin tasfiyesi yapılmalıdır. Eşler, evlenirken Rusya vatandaşı olabilirler. Evlendikten sonra ikisi de İngiltere vatandaşı olduysa mal ayrılığı davasına İngiltere hukuku uygulanması gerekmektedir.

Avukat Ece Deniz Vardar

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawfirm.com

whatsApp →