I. Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedir?
Haysiyet genel olarak saygınlık ve itibar anlamında kullanılmaktadır. Haysiyetsiz ise değeri ve saygınlığı olmayan anlamına gelmektedir. Doktrinde haysiyetsiz hayat sürme;
- Toplumun değer ve ahlak anlayışına,
- Şerefe,
- Namusa aykırı olan bir yaşam tarzı sürme olarak tanımlanmaktadır.
Tabi ki farklı toplumların değer yargıları ve ahlak anlayışları farklılık göstermektedir. Haysiyetsiz hayat sürme, insan olmaktan doğan değer yargılarıyla bağdaşmayan hareketlerdir. Ve toplumun hoş karşılamadığı davranışların sürekli olarak yapılarak bir hayat şekli haline gelmesidir. Davranışların süreklilik arz etmesi gerekmektedir.
Eşlerin evlilik birliği içerisinde genel ahlaki normlara uygun yaşamaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra evlilik birliğinin getirdiği sorumluluklara aykırı davranmamaları gerekmektedir. Yargıtay; “Haysiyetsiz hayat sürmenin varlığından söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için; eşin, sosyal hayatta toplumun genel değer yargılarıyla çatışan, olumsuz nitelikte kabul edilen davranışının süreklilik göstermesi ve bu davranışın diğer eş için birlikte yaşamayı ondan beklenemez hale getirmesi gereklidir.” şeklinde haysiyetsiz hayat sürmeyi açıklamıştır. 1
Eşlerden birinin alkolik olması, uyuşturucu bağımlısı olması, uyuşturucu ticaretini meslek edinmesi durumları haysiyetsiz yaşama örnektir.
II. Haysiyetsiz Hayat Sürmeye Dayalı Boşanma Davası
Türk Medeni Kanunu’nun 163’üncü maddesinde; “Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.” hükmüne yer verilmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nda özel boşanma sebepleri, mutlak ve nispi boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Mutlak boşanma sebepleri;
- Zina,
- Hayata kast,
- Pek kötü veya onur kırıcı davranış,
- Suç işleme,
- Terktir.
Nispi özel boşanma sebepleri; haysiyetsiz hayat sürme ve akıl hastalığıdır. Mutlak boşanma sebebi varsa evliliğin çekilmeyecek hale gelip gelmediği önemli değildir. Sadece sebebin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaktadır. Nispi boşanma sebeplerindeyse evliliğin çekilmeyecek hale gelip gelmediği de hakim tarafından denetlenmektedir.
Haysiyetsiz hayat sürme, özel ve nispi bir boşanma sebebidir. Kusur ilkesini temel almaktadır. Nispi sebep olduğu için evliliğin çekilmeyecek hale gelmiş olması da mahkeme tarafından denetlenmektedir. Tarafların boşanmasına karar verilmesi için haysiyetsiz hayatın bir yaşam tarzı olarak benimsenmesi gerekmektedir. Ve bunun devamlılık göstermesi gerekmektedir. Süreklilik arz etmiyorsa ve sadece bir kere olduysa bu sebepten boşanmaya karar verilmemektedir.
Bu sebepten boşanmanın gerçekleşmesi için ayrıca haysiyetsiz hayat süren eşin ayırt etme gücünün bulunması gerekmektedir. Ayırt etme gücü yoksa kendisine kusur yüklenemeyecektir.
Dava açan eş kendisi de haysiyetsiz hayat sürdürüyor olabilmektedir. Bu durumda evliliğin kendisi için çekilmeyecek hale geldiği olgusu ileri sürülemeyecektir. Bu sebepten boşanma davası açılması için hak düşürücü süre öngörülmemektedir. Fakat eşin haysiyetsiz yaşamı öğrenmesinin üzerinden uzun zaman geçtiyse o zaman affetmiş sayılacaktır. Ve bu duruma dayanarak dava açamayacaktır.
Yargıtay, suçun işlendiği tarihten itibaren evliliğin çekilmeyecek olmadığına delalet edecek şekilde evlilik birliğinin devam ettirilmesi yani zımni af açıklamasının yapıldığı kabul edilen haller yoksa, boşanma davasının her zaman açılabileceğini kabul etmektedir.
Haysiyetsiz hayat sürmenin evlilikten sonra başlaması ya da daha önceden haysiyetsizce yaşayan eşin bu yaşam şeklini evlendikten sonra da devam ettirmesi gerekmektedir.
III. Haysiyetsiz Hayat Sürmeye Dayalı Nafakanın Kaldırılması
Türk Medeni Kanunu’nun 176’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında; “İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.” hükmüne yer verilmektedir.
Eğer ki eşlerden biri hakkında boşanma davasında yoksulluk nafakasına hükmedilmişse ve lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen eş haysiyetsiz bir yaşam sürüyorsa nafakayı ödeyen tarafından dava açılarak bu nafaka kaldırılabilecektir. Bunun yanında boşanma davası devam ederken de eşlerden biri haysiyetsiz hayat sürüyorsa ve boşanma davası bu sebebe dayalı olarak açılmışsa ortada yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları vardır. Bu sebeple boşanma davasında da haysiyetsiz hayat yaşayan eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyecektir.
Yargıtayın; “…Davacı kadının başka bir erkekle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının araştırılarak araştırma sonucuna göre tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden karar verilmek üzere, ilgili bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.” 2şeklindeki kararında hem tedbir hem de yoksulluk nakafası yönünden haysiyetsiz hayat sürmenin incelenmesi gerektiği belirtilmektedir.
IV. Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedenine İlişkin Yargıtay Kararları
Yargıtay tarafından belirli durumlarda haysiyetsiz hayat sürmenin varlığı kabul edilmiştir. Yargıtay’ın haysiyetsiz hayat sürmeyi kabul ettiği durumlar;
- Eşlerden birinin karşı cinsle sürekli olarak ilişki kurması,3
- Evlilik dışı karşı cinsle birlikte yaşama,4
- Eşlerden birinin karşı cinsle dört yıldır ilişkisi olması ve onunla sokaklarda öpüşmesi,5
- Eşlerden birinin birden çok kez eşcinsel ilişki yaşaması,6
- Ensest ilişki,7
- Eşlerden birinin evliyken birden fazla kez ve farklı erkekler ile nişanlanması,8
- Eşlerden birinin çevrede sürekli olarak para karşılığı cinsel ilişkiye girdiği söylentisi çıkması ve birçok erkek ile makul sebebi olmaksızın ıssız yerlere araç ile seyahatler yapması,9
- Erkeğin evlilik sürecinde dört farklı kadından beş çocuğu bulunması,10
- Kadın eşin sürekli başka erkeklerle görüştüğü, kendisini sosyal medyada …ismi ile bekar olarak tanıttığı, farklı erkeklerin evlerine girip çıktığı, sosyal medyada bu erkeklerle görüşüp mesajlaşmak suretiyle cinsel içerikli fotoğraflar paylaştığı ve farklı isimlerle hesaplar açtığı, sık sık evden gittiği,11
- Kadının başka erkeklerle sosyal medya aracılığıyla mesajlaştığı, uygunsuz fotograflar gönderdiği, dava dışı Y.G.’nin müşterek çocuğa taciz olayına göz yumduğu,12
- Erkeğin davacı kadının ilk evliliğinden olan kızı ile cinsel ilişki yaşaması13 olarak örnek gösterilebilecektir.
Bizi Arayın : +90 212 909 86 34
Mail Gönderin : info@ballawfirm.com
Dipnot
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2011/22536 Esas, 2012/17686 Karar Sayılı ve 26/06/2012 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2019/6499 Esas, 2019/10715 Karar Sayılı ve 24.10.2019 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1982/2-814 Esas, 1984/791 Karar Sayılı ve 05/10/1984 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2009/16450 Esas, 2009/19112 Karar Sayılı ve 09/11/2009 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 1995/772 Esas, 1995/1889 Karar Sayılı ve 16/02/1995 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2011/22536 Esas, 2012/17686 Karar Sayılı ve 26.06.2012 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/14732 Esas, 2018/4831 Karar Sayılı ve 11.04.2018 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2024/2104 Esas, 2024/1959 Karar Sayılı ve 20.3.2024 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2024/2104 Esas, 2024/1959 Karar Sayılı ve 20.3.2024 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2023/9155 Esas, 2023/6482 Karar Sayılı ve 25.12.2023 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2023/376 Esas, 2023/3302 Karar Sayılı ve 15.6.2023 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2022/11265 Esas, 2023/2358 Karar Sayılı ve 11.5.2023 Tarihli Kararı ↩︎
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/14732 Esas, 2018/4831 Karar Sayılı ve 11.4.2018 Tarihli Kararı ↩︎