İmza İncelemesi

I. İmza İncelemesi Nedir?

Hukuk yargılamasında imza incelemesi, imzaya itiraz edilmesi halinde imzanın itiraz eden kişinin elinin ürünü olup olmadığı konusunda yapılan incelemedir. Başlatılan icra takibinin dayanağı olan belgede bulunan imzaya itiraz eden borçlunun itirazını bertaraf etmek isteyen alacaklı, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açar. Nitekim imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti alacaklıdadır.1 Bu genel mahkemede mahkeme, itiraz edilen imzanın borçluya ait olup olmadığını bilirkişi incelemesi marifetiyle tespit edecektir.

Bilirkişi incelemesi yapılabilmesi için imzaya itiraz eden kişiden mahkemede imza örneği alınır. Bununla beraber imza itirazında bulunan kişinin daha önceden resmi kurumlara vermiş olduğu imza örnekleri mahkeme tarafından ilgili kurumlardan talep edilmektedir. Bilirkişi imzaya itiraz edeninin itiraz ettiği belge üzerindeki imzası ile kurumlardan gelen ve mahkemede verdiği imza örnekleri üzerinden bir inceleme yapar. Bu incelemeyi yaparken uyması gereken bir takım kıstaslar bulunmaktadır. Bu kıstasların neler olduğunu inceleyeceğiz.

II. İmza İncelemesinde Kullanılan Usuller

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2001 tarihli kararında2 imza incelemesinin bilirkişi tarafından hangi ölçütler dikkate alınarak hazırlnaması gerektiği ifade edilmiştir. Güncel uygulamada da halihazırda söz konusu karar atıf yapılmakta ve Yargıtay’ın bu belirlediği ölçütler esas alınmaktadır. Buna göre herhangi bir belgedeki imzanın veya yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesi;

  • Konunun uzmanı tarafından ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında,
  • Optik aletler ve incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması
  • Bu alet ve yöntemlerle incelemeye konu ve karşılaştırmaya esas belgelerdeki imzanın tersim, seyir, baskı derecesi, eğim doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip kararlaştırılması,
  • Sonucunda imzanın atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması,
  • Gerektiğinde karşılaştırılan imzanın hangi nedenle farklı veya aynı kişinin el ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.

İmza incelemesine esas olacak belgelerin itiraza konu belgeden önce verilmiş yakın tarihli belgeler olması gerekmektedir. İtiraza konu belgeden önce tarihli belge bulunamzsa belgeden sonraki tarihli belgeler, bu da temin edilemezse ise borçlunun mahkemde alınan imzası incelemeye esas alınır. Sağlıklı bir sonuç alınabilmesi için inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgeler bulunan imzalar mahkeme tarafından toplanmalı ve ona göre bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir.

Bununla beraber Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılması mümkün değildir. İmza incelemesine esas olacak borçlunun eşverişli imzalarının bulunduğu belgelerin asıllarının getirtilmesi ve bunlar üzerinden inceleme yapılması gerekmektedir.3

İmza İncelemesini Yapan Kurumlar

İmza incelemesi Adli Tıp Kurumu, Kriminal Polis Laboratuvarları, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı ve Üniversitelerin ilgili enstitüleri tarafından yapılmaktadır. Ancak yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre bu kurumların herhangi birinden alından raporun bir diğerine üstünlüğü yoktur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009 tarihli bir kararında4 Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesisin imza incelemesinde son merci olduğuna dair bir düzenleme bulunmadığını ve raporun söz konusu kurumdan alınmasının ona bir üstünlük tanınmayacağı hükmüne yer verilmiştir.

III. İmza İncelemesine İlişkin Bilirkişi Raporuna İtiraz

Bilirkişi raporu yeterli, anlaşılır, eksiksiz ve bilimsel verilere uygun olması gerekmektedir. Bilirkişi kendisinden istenen hususu tam ve doğru olarak öğrenmeli, görüşü istenen konu için yeterli araştırmayı yapmalı ve son olarak da araştırması sonucunda elde etmiş olduğu verileri doğru şekilde yazmalı ve ifade edebilmesi gerekmektedir. Rapor giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine ayrılmış olmalı, raporda sade bir dil kullanılmaldıır. 5

Alanında uzman bilirkişiler tarafından hazırlanan bilrikişi raporunda bulunması gerekken bazı unsurlar bulunmaktadır. Bunlar:

  • Tarih, sayı ve başlık
  • İnceleme talebinin hangi makamdan veya kimden geldiği
  • Tespiti istenen konu ve incelemenin amacı
  • Aynı amaç ile daha önce yapılmış olan inceleme raporları
  • Hangi belgelerin incelemeye konu olduğu
  • Hangi belgelerin karşılaştırmaya konu olduğu
  • İncelemede kullanılan yöntemler ve cihazlar
  • İncelemede bulunan ve tespit edilen hususlar
  • İnceleme sonucu varılan kanaat
  • İncelemeyi yapan kişinin ismi
  • Soy ismi ve imzası
  • Raporun ekleridir.

Bilirkişi raporunda bu unsurların bulunmaması ve yukarıda bahsettiğimiz Yargıtay’ın kabul ettiği kritlerin dikkate alınmaması halinde bilirkişi raporuna itiraz etmek mümkündür. İtiraz üzerine mahkemenin yeniden rapor alması gerekmektedir. Bu kritlerler dikkate alınmadan hazırlanan raporun hükme esas alınması kararın bozulma sebebidir.

Bilirkişi raporuna itirazda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus daha önce imzasına itiraz edilmemiş bir çekin bilirkşi imcelemesinde karşılaştırmaya esas belge olarak kullanılamamasıdır. Yani daha sade bir anlatımla, borçlunun geçmişte ödenmiş çeklere ilişkin bir imza itirazında bulunmaması daha sonra yapılacak bir takipte imza inkarında bulunmasını engellemeyecektir. Borçlunun imzasına itiraz ettiği öeki ödemiş olması daha sonra o imzaya itiraz edemeyeceği anlamına gelmez. Bu nedenle ödenmiş çek üzerindeki imza karşılaştırmaya elverişli belge olarak kabul edilmemektedir. Bilirkişi incelemesinin resmi kurumlardan toplanan karşılaştırmaya elverişli belgelerle yapılması gerekmektedir.6

Bilirkişi raporunda imzanın borçluya ait olup olmadığının tespit edilememesi durumu borçlunun lehine yorumlanmalıdır. Böyle bir durumda imzanın borçluya ait olduğu kesin olarak tespit edilemediği için imza itirazı reddilemez. Bu durum borçlu lehine yorumlanmalı ve yeniden rapor alınması gerekmektedir.7

Gökçe Aral

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawfirm.com

whatsApp →

Dipnotlar

  1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/12-77 Esas, 2008/90 Karar sayılı ve 06/02/2008 tarihli kararı ↩︎
  2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2001/12-436 Esas, 2001/467 Karar sayılı ve 30/05/2001 tarihli kararı ↩︎
  3. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/1048 Esas, 2016/13844 Karar sayılı ve 11/05/2016 tarihli kararı ↩︎
  4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/12 Esas, 2009282 Karar sayılı ve 07/10/2009 tarihli kararı ↩︎
  5. Yetim, S. (2008) Dijital Kanıt Araştırma Yöntemleri, İstanbul Barosu Dergisi, 82 /3: 1204 – 1205 ↩︎
  6. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/12-328 Esas, 2019/387 Karar sayılı ve 02/04/2019 tarihli kararı ↩︎
  7. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/12-1677 Esas, 2015/1012 Karar sayılı ve 11/03/2015 tarihli kararı ↩︎