Distribütörlük Sözleşmesi

I. Distribütörlük Sözleşmesi Nedir?

Distribütörlük sözleşmesi, sağlayıcı ile distribütör arasında kurulan bir işbirliği anlaşmasıdır. Bu sözleşme ile distribütör, belirli ürünleri spesifik bir bölgede satmak amacıyla sağlayıcıdan satın almakta ve tüketici ağına yeniden satmaktadır. Distribütör, söz konusu ürün ve hizmetleri kendi adına ve hesabına satmanın yanında aynı zamanda sağlayıcının sürümünü artırmaya yönelik faaliyette bulunmaktadır.

Distribütör, kendi adına ve hesabına ürün veya hizmeti satmaktadır. Bağımsız bir tacirdir. Ürün veya hizmetlerin sürümünü arttırıcı faaliyetleri gerçekleştirirken yaptığı her türlü yatırımı distribütör yapmaktadır. Maliyet riskini de distribütör almaktadır. Bununla beraber müşterilerini seçme, ürünlerin tanıtımını yapma ve fiyatları sabitleme özgürlüğüne de sahip olmaktadır. Distribütör, sağlayıcıdan malları satın aldıktan sonra malların hem zilyedi hem sahibidir. Kar marjını da kendisi belirlemektedir.

Distribütörlük sözleşmesi, kanunda düzenlenmemiş bir sözleşmedir. Yargıtay tarafından münhasır distribütörlük sözleşmesini ifade eden tek satıcılık sözleşmesi; “Tek satıcılık sözleşmesi; üretici ile tek satıcı arasındaki ilişkileri düzenleyen, üreticinin mallarını belirli bir bölgede tekel şeklinde satmak üzere tek satıcıya göndermeyi üstlendiği, tek satıcının da kendisine gönderilen malların sürümünü arttırmak için kendi adına ve hesabına faaliyette bulunduğu, taraflar arasında sürekli borç ilişkisi doğuran bir sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. 1

II. Distribütörlük Sözleşmesinin Çeşitleri

1. Münhasır Distribütörlük Sözleşmesi

Münhasır distribütörlük sözleşmesinde sağlayıcı, anlaşma konusu ürün veya hizmetlerin, belirlenen bölgedeki satışını bağımsız bir tacir olan distribütöre münhasıran bırakmaktadır. Sağlayıcı, sözleşme bölgesinde aktif satış yapmama ve sözleşme konusu ürünlerin tamamını sadece münhasır distribütöre göndermeyi üstlenmektedir.

Sağlayıcının sadakat yükümlülüğü oldukça yüksektir. Haklı bir neden olmadığı sürece, her zaman münhasır distribütörün menfaatine göre hareket etmelidir. Sağlayıcıya münhasır bölgeden satış talebi gelirse münhasır distribütöre bilgi vermesi ve münhasır distribütörün satışı yapması gerekmektedir.

Münhasır distribütörlüğü ifade etmek için kullanılan diğer kelimeler;

  • Tek satıcılık
  • Tek dağıtıcılık
  • Tek bayilik
  • Ana bayilik
  • Münhasır bayiliktir.

Münhasırlık şartı genellikle bir bölge veya belirli ürünlerle sınırlıdır. Sağlayıcı, pazar paylaşımını coğrafi alanlara, müşterilere ve kullanıma göre sınırlayabilmektedir. Tarafların sözleşmede açıkça münhasır bölgeyi , sözleşme konusu ürün ve hizmetleri, fiyatları kararlaştırması gerekmektedir. Eğer ki münhasırlık şartı açıkça sözleşmede yazmazsa sözleşmenin münhasır olmayan distribütörlük sözleşmesi olduğu kabul edilmektedir.

Münhasırlık şartı ile aynı zamanda sağlayıcının ürünlerin satışının yanında pazarlanması ve tanıtılması için de münhasır distribütör, tek başına yetkili kılınmaktadır. Bu yetkiye de inhisari yetki denilmektedir.

2. Münhasır Olmayan Distribütörlük Sözleşmesi

Münhasırlık şartının bulunmadığı distribütörlük sözleşmesi, münhasır olmayan distribütörlük sözleşmesidir. Bu sözleşmede distribütör, sözleşme konusu ürünleri satarken tekel hakkına sahip değildir. Başka kişi veya kurumlar tarafından aynı ürünler satılabilecektir. Bu sebeple distribütörün başka tedarikçilere karşı rekabet etmesi gerekmektedir.

3. Seçici Distribütörlük Sözleşmesi

Seçici distribütörlük sözleşmesi ile sağlayıcı, seçici dağıtım sistemi kurarak seçici distribütörlerin bu spesifik sisteme dahil olmaları için öngörmüş olduğu belirli kriterlere uymalarını talep etmektedir.

Sağlayıcının seçici distribütörlerin kalite kontrolüne odaklanmaktadır. Bu sözleşme, lüks markalar ve prestijli pazarlamaya ihtiyaç duyulan teşebbüsler için tercih edilmektedir. Sözleşmede; mağazaların görünümü, satış personelinin eğitimi, bilgisi ve satış tekniğinin sağlayıcının belirlediği sisteme uygun
olması amaçlanmaktadır. Seçici distribütörlükte, ürün satışında üst düzeyde hizmet ve sunum aranmaktadır. Satış sonrası destek için sağlayıcı, bölgedeki seçici dağıtım sistemine dahil edeceği distribütörlerin sayısını sınırlı tutmaktadır.

Sağlayıcı, kendine özgü ve kapalı bir dağıtım ağı oluşturmakta ve bu ağ dışında ürün satılmamaktadır. Sağlayıcı belirlediği kriterlere göre seçici distribütörlere sözleşme konusu ürünleri doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt etmektedir. Seçici distribütörler de sözleşme konusu ürünleri yetkisiz dağıtıcılara satmamayı taahhüt etmektedir. Distribütörler sadece onaylı dağıtıcılara ürünleri satabilecek ve seçici dağıtım sisteminde birden fazla bulunan distribütörler birbiriyle rekabet edecektir.

Seçici distribütörlük sistemi ile fiyat rekabeti asgariye indirilmekte, satış öncesi hizmeti ve mağaza görünümü gibi fiyatı ilgilendirmeyen hususlar, sözleşme taraflarının odağı haline gelmektedir.

III. Distribütörlük Sözleşmesinin Kurulması ve Geçerliliği

Distribütörlük sözleşmesi, sağlayıcı ve distribütörün irade beyanlarının uyuşması ile kurulmaktadır. Tam iki tarafa sorumluluk yükleyen bir sözleşmedir. Tarafların fiil ehliyetlerinin bulunması zorunludur.

Distribütörlük sözleşmesinin kurulması herhangi bir şekle tabi değildir. Yazılılık geçerlilik şartı olmasa da ispat şartıdır. Uyuşmazlıkların tutarları oldukça yüksek olacağından senetle ispat zorunluluğuna takılacaktır. Bu sebeple yazılı olarak sözleşmenin yapılması gerekmektedir. Sözleşmede distribütörün hangi ürünleri temin ederek başka kişilere satacağı, dağıtım ağını, münhasır distribütör olup olmadığı yer almalıdır.

Sözleşme, belirli veya belirsiz süreli yapılabilmektedir. Distribütörlük sözleşmesi, süreklilik arz eden çerçeve bir sözleşmedir . Sözleşmede;

  • Ürün veya hizmetlerin fiyatları,
  • Teslim şartları,
  • Ödeme şekli,
  • Münhasırlık hakkı,
  • Reklam harcamaları ve paylaşılması,
  • Cezai şart,
  • Asgari alım miktarı,
  • Belirli veya belirsiz süreli olduğu,
  • Belirli süreliyse uzama şartları,
  • Satış sonrası servis imkanları,
  • Fesih koşulları düzenlenmelidir.

Distribütörlük sözleşmesi ahlaka, kişilik haklarına, kanunun emredici hükümlerine, kamu düzenine aykırı bir şekilde veya imkansız bir kapsamında yapılamamaktadır.

IV. Distribütörlük Sözleşmesinde Tarafların Hakları ve Yükümlülükleri

1. Sağlayıcının Hakları ve Yükümlülükleri

Sağlayıcı ve distribütör, sözleşme serbestisi gereğince hak ve yükümlülükleri belirleyebilmektedir. Bununla beraber sözleşmeden doğan asli hak ve yükümlülükler de mevcuttur.

Sağlayıcının yükümlülükleri;

  • Ürün ve hizmetleri gereği gibi ifa etme borcu,
  • Sözleşmenin mahiyetine uygun olarak distribütörün bölgesinde satış yapma veya yapmama borcu,
  • Distribütörü destekleme borcu,
  • Sadakat yükümlülüğüdür.

Sağlayıcının sadakat yükümlülüğünden dolayı distribütöre ürün kalitesini garanti etmesi ve ayıplı ürün göndermemesi gerekmektedir. Ayrıca eşit seviyede müzakereleri sürdürmelidir. Distribütörü bilgi, birikim meslek sırrı, numune ve malzemelerle desteklemesi gerekmektedir.

Ürün ve hizmetlerin zamanında veya hiç yerine getirilmemesi, sağlayıcının kusurlu davranışından meydana geliyorsa ve distribütöre ciddi zararlara sebebiyet veriyorsa, söz konusu teslim yükümlülüğü ihlalinden dolayı distribütör sözleşmeyi derhal feshedebilecektir.

Ayıplı maldan kaynaklanan tüketicinin seçimlik haklarını kullanmasında sağlayıcının da sorumluluğu mevcuttur. Sağlayıcı, sözleşme ile distribütöre satmış olduğu ürünlerin kalitesini garanti edebilmektedir. Bu durumda ayıp sorumluluğundan daha geniş bir borcu olacaktır. Bu durumda ürünün sunumu, paketlenmesi, içinde garanti belgesinin bulunması, üzerinde markanın yazması, satış sonrası destek, ürün servisini sağlayıcının garantiye alması gerekmektedir.

Distribütör, sağlayıcıdan aldığı ürünleri kendi ad ve hesabına, rizikosu kendisine ait olmak üzere bağımsız şekilde satmaktadır. Sağlayıcının distribütöre sınırlı bir şekilde talimat verme hakkı vardır. Sözleşmede talimat verebileceği hususların yazması gerekmektedir. Fakat sözleşme ile öngörülmese de sağlayıcının
güven ilişkisine dayanarak ürünlerle ilgili gerekli tüm bilgi ve belgeleri distribütöre iletmesi gerekmektedir. Bunların yanı sıra sağlayıcının her aşamada distribütöre karşı eşit davranma yükümlülüğü mevcuttur.

2. Distribütörün Hak ve Yükümlülükleri

Distribütör, ürünlerin dağıtımı için yapılan masrafları ve reklam giderlerini karşılama yükümlülüğü altındadır. Distribütörün, sözleşme konusu ürünleri en iyi şekilde tanıtması, satışların artması için gereken tüm hazırlıkları yapması ve dağıtım metodunu en iyi şekilde organize etmesi gerekmektedir.

Yargıtay, tek satıcının ticari faaliyeti kendi nam ve hesabına ve dolayısıyla her türlü riski üstlenerek yürüttüğü için bu iş dolayısıyla masrafları ve özellikle de reklam giderlerini talep edemeyeceğine karar vermiştir.2

Distribütör, sağlayıcıdan temin ettiği ürünün lojistiğini gerçekleştirmekte, gelen ürünü deposuna yerleştirmektedir. Bununla beraber siparişi hazırlama ve ürünü zamanında ve eksiksiz olarak tüketiciye
ulaştırma yükümlülüğü altındadır.

Distribütörün tüketiciye satılanı sözleşmeye uygun şekilde teslim etmesi gerekmektedir. Distribütörün uygun şekilde teslim etmesi gerekmektedir. Tarafların sözleşmede kararlaştırdıkları kadar ürünün distribütör tarafından düzenli olarak sağlayıcıdan satın alınması distribütörün asli yükümlülüklerindendir. Distribütörün kural olarak asgari alım yükümlülüğü yoktur. Ancak bu yükümlülük, taraflar arasındaki sözleşmede öngörülebilmektedir.

Distribütörün kaliteli ürün sunma, satış ağını genişletmek için mağaza ve depo kurma, stok tutma, satış sonrası hizmet sağlama yükümlülükleri vardır.

Distribütörlük sözleşmesi gereğince tarafların sır saklama yükümlülüğü de mevcuttur. Sözleşmede ayrıca bir maddeyle düzenlenmesi uygun olacaktır. Sır saklama yükümlülüğünün ihlali durumunda, sağlayıcı, sözleşmeyi önelsiz olarak feshedebilmektedir. Kusurun bulunması halinde sağlayıcının tazminat hakkı da doğmaktadır.

Distribütörle sağlayıcı kendi aralarında rekabet etmeme borcu da yükleyebileceklerdir. Rekabet etmeme borcu, distribütörün anlaşma konusu ürün ve/veya hizmetlerle rekabet halinde olan başka ürünleri satmamasıdır.

V. Distribütörlük Sözleşmesinin Sona Erme Şekilleri

Sözleşmedeki taraflardan birinin iflası, ölümü ve fiil ehliyetinin kaybında distribütörlük sözleşmesi sona erecektir. Türk Ticaret Kanununundaki acenteliğe ilişkin hükümler, distribütörlük sözleşmesine
kıyasen uygulanmaktadır. Distribütörlük sözleşmesinin süresi boyunca taraflar her zaman karşılıklı olarak sözleşmeyi sona erdirmek için anlaşabilir ve sözleşmeyi sona erdirebilirler.

Belirli süreli sözleşme yapıldıysa kural olarak sürenin dolması ile sözleşme herhangi bir bildirimde bulunmaksızın sona ermektedir. Bununla beraber sözleşmede sürenin uzatılması öngörülebilmektedir. Sürenin uzatılması öngörülmemiş olsa bile, süre dolduktan sonra taraflar sözleşmesel ilişkisini devam ettiriyorsa, sözleşme artık belirsiz süreli sözleşme haline gelmektedir.

Olağan fesih yoluyla sözleşmede öngörülen sürelerde ve karşı tarafa bildirmek suretiyle distribütörlük sözleşmesini sona erdirebilmektedirler. Yargıtay’a göre taraflar arasında feshi süresi belirlenmediyse, fesih süresinin tespiti somut olayın özelliklerini dikkate almak suretiyle hakim tarafından yapılmalıdır. Belirsiz süreli tek satıcılık (distribütörlük) sözleşmesinin dürüstlük kuralına uymak suretiyle taraflarca tek taraflı irade beyanıyla ve herhangi bir sebebe dayanmak zorunda olmaksızın ileriye dönük olarak feshi mümkündür. Olağan fesih hakkının nasıl kullanılacağı ve ihbar süresi konusunda sözleşmede bir hüküm yoksa, süre hakim tarafından belirlenecektir. 3

Olağanüstü fesih; önemli bir sebebin bulunması durumunda, sözleşmenin belirli veya belirsiz olmasına bakılmaksızın, önelsiz ve ileriye etkili olacak şekilde sözleşme feshedilmesidir. Distribütörlük sözleşmesinin tarafları, sözleşmeyi önemli bir sebebe dayanarak derhal feshedebilecektir.

Önemli sebeplere örnek olarak;

  • Taraflardan birinin iflasın eşiğinde olup edimlerini yerine getirememesi,
  • Sır saklama yükümlülüğün ihlali,
  • Uzun süren hastalık,
  • Rekabet etme yükümlülüklerinden birinin ihlali,
  • Ödemelerin ihtarlara rağmen ödenmemesi,
  • Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin ısrarla ihmal edilmesi,
  • Distribütörün eylemleri sonucunda sağlayıcı markasının zarar görmesi gösterilebilecektir.

Taraflardan biri fesih hakkını kötüye kullanırsa fesih geçersiz kabul edilerek sözleşme ayakta tutulacaktır. Tüm bunların yanı sıra sözleşmeyi kusurlu olarak fesheden taraf, doğacak zararları tazminle yükümlü olacaktır.

VI. Distribütörlük Sözleşmesinin Sona Ermesinin Sonuçları

Sözleşmenin sona ermesiyle bile distribütörün sağlayıcıya elinde bulunan stokları ve yedek parçaları geri iade etmesi gerekmektedir. Türk Ticaret Kanununun 122’nci maddesinde düzenlenen denkleştirme tazminatı hükümleri distribütör açısından da uygulama alanı bulacaktır.

Türk Ticaret Kanunu’nun 122’nci maddesinde; “Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;

a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,

b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve

c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Distribütörün sözleşme dolayısı ile müşteri portföyü bulunacaktır. Bu müşteri çevresinin sağlayıcıya
devredilmesi sonucunda münhasır distribütörün denkleştirme tazminatı hakkı doğacaktır. Yargıtaya göre denkleştirme tazminatı, acentenin veya tek satıcının sözleşme ilişkisinin sona ermesi nedeniyle müvekkiline veya yapımcı/sağlayıcıya kazandırdığı müşteri çevresini kaybetmesi nedeniyle doğan zararın, müvekkil veya yapımcı/sağlayıcının oluşturulmuş olan bu müşteri portföyünden yararlanmaya devam ederek elde ettiği kazanç ile denkleştirilmesidir. Distribütörlük sözleşmesinin sona ermesiyle sağlayıcı distribütörün oluşturmuş olduğu müşteri çevresinden yararlanmaya devam ederek gelir elde etmesi durumunda distribütör bu gelirin denkleştirilmesini talep etmektedir. 4

Distribütörün tazminat talep edebilmesi için;
  • Sürekli borç doğuran bir sözleşme olması,
  • Münhasır distribütör olması,
  • Bir yıl içinde talepte bulunması,
  • Distribütörün fesihte kusuru olmaması,
  • Müşteri çevresinden önemli gelir sağlaması,
  • Distribütörün sözleşmenin sona ermesinde kayba uğraması gerekmektedir.

Distribütörlük sözleşmesi için de acentelik sözleşmesine ilişkin öngörülen rekabet yasağı anlaşması kıyasen uygulanabilecektir. Belirli yer, konu ve zamanla sınırlı olarak rekabet yasağı öngörülmesi gerekmektedir. Sözleşmede yazılı olarak rekabet yasağına yer verilmesi geçerlilik şartıdır. Ayrıca azami olarak 2 yıllık kararlaştırılabilecektir.

Distribütörlük sözleşmesini önemli bir sebebe dayanarak olağanüstü fesih ile sonlandıran taraf, sözleşme feshi gerçekleşmeseydi fesheden tarafın elde edeceği karını karşı taraftan talep edebilmektedir.

Avukat Ece Deniz Vardar

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawfirm.com

whatsApp →

  1. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/5705 Esas, 2016/12723 Karar Sayılı ve 28.09.2016 Tarihli Kararı ↩︎
  2. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/14866 Esas, 2017/2604 Karar Sayılı ve 30.03.2017 Tarihli Kararı ↩︎
  3. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/5707 Esas, 2016/12723 Karar Sayılı ve 28.09.2016 Tarihli Kararı ↩︎
  4. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/7834 Esas, 2006/3665 Karar Sayılı ve 05.04.2016 Tarihli Kararı ↩︎