İlamsız İcra Takibine İtiraz

Kanunumuzda alacaklıyı hakkına kavuşturmak için çeşitli cebri takip yolları öngörülmülştür. Somut olaya göre alacaklı, ilgili icra takip yollarından birini izler.

Cebri icra yolları takip konusu alacağın para veya paradan başka bir şey olması, ilam veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanıp dayanmaması gibi açılardan ayrıma tabi tutulabilir. Ancak her ne sebeple oluırsa olsun icra takibi takip talebiyle başlar. Alacaklı takip talebini yetkili icra dairesine sunar. Ardından icra müdürlüğünün ödeme emri düzenlemesi gerekmektedir.

I. Ödeme Emri

Alacaklının takip talebini icra dairesine sunmasınından itibaren 3 gün içinde icra müdürlüğü ödeme emri düzenler ve borçluya tebliğe çıkartır. Takip talebine göre ödeme emri; icra emri ve/veya tahliye emri şeklinde de düzenlenebilir.

II. Ödeme Emrine İtiraz

Ödeme emrini düzenleyen icra müdürlüğünün borçluya tebligat çıkarması gerektiğinden bahsetmiştik. İşte borçlunun itiraz süresi ödeme emrinin tebliğiyle başlar. Borçlunun 7 gün içinde ödeme/tahliye emrine itiraz ederek takibe karşı koyma imkanı bulumaktadır. İtirazla birlikte takip kendiliğinden durur. İtirazının haklı olup olmadığı araştırması yapılmaz. Bu itirazı hükümden düşürüp takibde devam etmek isteyen alacaklı, itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası yöntemlerinden biriyle itirazı hükümden düşürebilir. İtirazın kaldırılmasıyla ilgili detaylı bilgi için İtirazın Kaldırılması Davası yazımızı okuyabilirsiniz.

1. İtiraz Sebepleri

İtiraz sebepleri ileri sürüş bakımından borca itiraz ve imzaya itiraz olmak üzere ikiye ayrılır. Ayrıca maddi hukuka ve takip hukukunda dair itiraz sebeepleri de mevcut olabilir. Maddi hukuk dayanan itiraz sebeplerine örnek olarak alacağın hiç doğmamış olması, alacağın talep edilen miktarda olmaması, borcun muaccel olmaması, borcun zamanaşımına uğraması örnek verilebilir. Takip hukukuna dayanan itiraz sebeplerine ise yetki itirazı, mükerrer takip itirazı örnek olarak verilebilir. Şimdi sırasıyla itiraz sebeplerini inceleyeceğiz.

  • Maddi hukuka dayanan itiraz sebeplerinde borçlu, takip konusu alacağı ödemek zorunda olmadığını itiraz yolu ile ileri sürebilir. Burada itiraz alacağa ilişkindir. Örnek vermek gerekirse; borçlu “alacak muaccel olmamıştır” diyerek muacceliyet itirazında bulunabilir. “Borcum yoktur diyerek” borcun hiç olmadığı itirazında bulunabilir. Takip konusu borcu ödediğini beyan ederk itfa yani borcun son bulduğu itirazında bulunabilir. “Borcum talep edilen miktar kadar değildir, 20.000-TL’dir” şeklinde itiraz ederek kısmı itirazda bulunabilir. Borçlu alacağın şarta bağlı olduğu ve söz konusu şartın gerçekleşmediği itirazında bulunabilir.
  • Takip hukukuna dayanan itiraz sebepleri,  alacaklının takip yapma yetkisi bulunmadığına ilişkin itirazlardır. Örneğin; borçlu icra dairesinin yetkisiz olduğu itirazında bulunabilir. Söz konusu alacak için halihazırda devam eden bir takip olduğu gerekçesiyle derdestlik (mükerrer takip) itirazında bulunabilir. Alacak miktarının belirli olmadığı itirazında bulunabilir.
  • İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebepleri ise imzaya itiraz ve borca itirazıdır. Yukarıda bahsi geçen itirazların çoğu borca itiraz olarak kabul edilmektedir.

İmzaya İtiraz

Alacağın adi bir senede dayanması halinde borçlu senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı itirazında bulunabilir. Borçlu imza itirazını ayrıca ve açıkça bildirmek zorundadır. Ayrıca ve açıkça bildirmezse senet metni altındaki imzayı kabul etmiş sayılır.

Borçlu, imza itirazıyla birlikte bu itirazla çelişmeyecek diğer itiraz sebeplrini de ileri sürebilir. Örneğin “imzaya itiraz ediyorum” dedikten sonra “imzayı ve borcu kabul etmemekle beraber takibe konu senetteki borç muaccel olmamıştır” diyebilir. Ancak bu itirazı da imza itirazı olarak kabul görür. Böylece alacaklı icra mahkemesinden itirazın geçici kaldırılmasını isteyebilir.

Hem imzaya hem icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği takdirde, alacaklı yine itirazın kaldırılmasını talep edebilir. Ancak bu durumda mahkeme önce yetki itirazını inceler ve borçlunun yetki itirazını haklı bulursa imza incelemesine girişmez. Alacaklının itirazın kaldıırlması talebini reddeder. Yetki itirazını yerinde görmezse, imza incelemesi yapar.

Takip, imzası noterlikçe onaylı bir senede dayanıyorsa borçlu, imza itirazında bulunamaz. Bu takdirde borçlu imzanın kendine ait olmadığını sahtelik davasıyla ispat edebilir. İmza itirazında bulunsa bile bu itirazı borca itiraz olarak kabul edilir ve alacaklı itirazın kesin kaldırılmasını talep edebilir.

Borca İtiraz

İmza itirazı dışındaki bütün itirazlar borca itiraz olarak kabul edilir. Borca itirazda borçlu herhangi bir itiraz sebebi ileri sürmek zorunda değildir. Sadece “itiraz ediyorum” demesi de yeterlidir. Ancak daha sonra dayanmadığı ve senet metninden anlaşılmayan bir itirazı ileri süremeyecektir.

2. İtiraz Sebepleri ile Bağlı Olma

Borçlu, senet metninden anlaşılan hsusular dışında itiraz sebepleriyle bağlıdır. Daha sonra bu sebepleri değiştiremez ve genişletemez. Borçlu itirazında bir sebep bildirmemişse örneğin sadece “imzaya itiraz” ediyorum demişse, imzayı kabul etmiş sayılır ve daha sonra imza itirazında bulunamaz. Yalnızca senet metninden anlaşılabilen itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Örneğin borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebilir. Bununla birlikte itiraz süresi içerisinde itiraz sebeplerini değiştirebilir veya genişletebilir. Ancak yetki itirazını süresi içerisinde de olsa daha sonradan ileri süremez.

Borçlu eğer itirazında bi sebep belirtmişse bu sebeple bağlıdır. Örneğin borcun zamanaşımına uğradığı itirazında bulunan borçlu daha sonra icra mahkemesinde borcu ile alacağını takas ettiğini ileri süremez. Ancak senet metninden anlaşılan itirazları her zaman ileri sürebilir.

İtiraz sebepleriyle bağlılık kuralı yalnızca icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasında geçerlidir. Genel mahkemelerde açılacak olan itirazın iptali davasında borçlu, bildirmiş olduğu itiraz sebepleriyle bağlı değildir.

3. İtirazın Geçerlilik Şartları

Ödeme Emrinin Tebliği

İtiraz süresinin başlayabilmesi için ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması gerekmektedir. Tebligat usulsüz şekilde yapılmış ise, ödeme emrini içeren tebligat geçersiz sayılmaz. Usulsüz tebligatta muhatap adına çıkarılmış ve muhataba gönderilmiş ancak kanuna uygun surette yapılmamış tebligat söz konusudur. Ancak usulsüz tebligatlar tebligatın devamındaki işlemleri kendiliğinden geçersiz kılmamaktadır. Burada yapılmış olan bir tebligat olmasına rağmen usulüne uygun olmayan bir tebligatın bulunması mevzubahistir. Bu hususun da ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde öne sürülmesi gerekmektedir.

Önemli belirtmek gerekir ki borçlu, ödeme emrinin tebliğinden önce de borca itiraz edebilir ve bu itirazla takip durur. Burada da ödeme emrinin daha sonra tebliğ edilmesi şartı gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2021/7314 Esas, 2022/376 Karar sayılı ve 13/01/2022 tarihli ilamında “İİK ‘nun 62/1. maddesinde; “… İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Kaldı ki, borçlu …’a müdürlükçe çıkarılıp bila tebliğ iade edilen ödeme emri de bulunmaktadır. …” hükmüne yer vererek tebliğden önce itirazda bulunabileceğini öngörmüştür.

Borca İtiraz İradesi

Borçlunun itiraz iradesinin bulunması ve bunu icra dairesine bildirmesi yeterlidir. Bu anlamda sadece “itiraz” “borcum yoktur” gibi ifaedeler kullanması da yeterlidir. Ancak borçlunun nödeme emrini almaktan kaçınması, “bu borcu ödeyemem” gibi ifadeler kullanması borca itiraz iradesini ortayaa koymadığından geçerli değildir.

Ehliyet ve Vekaletname

Ödeme emrine itiraz hakkı olan kişi ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen kişidir. Borçlunun bizzat itiraz edebilmesi için takip ehliyetine sahip olması gerekir. Takip ehliyeti, kişinin ayırt etme gücüne sahip olması, kısıtlı olmaması ve ergin olması gerekmektedir.Takip ehliyetine sahip olan borçlu bizzat kendisi itiraz edebilir. Bununla beraber borçlu bir vekil aracılığıyla da itiraz edebilir. Ancak ödeme emrine itiraz adli bir işlem olduğundan yalnızca avukat olan kişi vekil sıfatıyla itiraz edebilir. Avukat olmayan bir kimnsenin vekil sıfatıyla yaptığı itiraz geçersizdir. Takip ehliyetine sahip olmayan borçlunun itiraz yetkisi yasal temsilcisine aittir.

Vekaletnamesiz itiraz edilmesi halinde ise gecikmseinde zarar doğabilecek hal mevcut ise, icra müdürlüğü avukata vekalet sunması için kesin süre verir. Bu süre içerisinde vekaletname sunmadığı takdirde itiraz geçersiz sayılır. Bununla beraber borçlunun bu itiraza icazet vermesi halinde de itiraz kabul edilir.

Tüzel kişi borçlularda, tüzel kişinin temsilcisi borca itiraz edebilir.

Süre

İlamsız icra takibine itiraz süresi 7 gündür. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını sunmak zorundadır.

Kısmi İtiraz

Yukarıda bahsedilen geçerlilik şartları borcun tamamına yapılan itirazlar için geçerlidir. Borcun sadece bir ksımına itiraz edilmesi halinde kısmi itiraz söz konusu olur. Bu durumda yukarıda bahsi geçen şartların yanı sıra kısmı itirazda bulunan borçlu, itiraz ettiği borç miktarını ayrıca ve açıkça bildirmek zorundadır. Ayrıca ve açıkça itiraz ettiği borç miktarını belirtmeyen borçlu, ödeme emrine hiç itiraz etmemiş sayılır. Örneğin borçlunun “borcum bu kadar değildir, itiraz ediyorum” gibi genel bir ifade kullanması halinde itiraz geçerli değildir.

Kısmi itiraz halinde, icra takibi itiraz edilen borç miktarı için durur. itiraz etmediği kısım için ise takip kesinleşir.

4. Borca İtirazın Usulü

Ödeme emrini tebliğ alan borçlu, itirazını icra dairesine bildirir. Bununla birlikte borçlu veya vekili borçlunun adresini icra dairesine bildirme zorunluluğu mevcuttur. Adresini değiştiren borçlu yeni adresini bildirmedği ve yeni adresi tespit edilemediği takdirde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat borçlunun kendisine yapılmış sayılır.

İtiraz kural olarak takibin yapıldığı icra dairesine yapılır. Ancak borçlu bundan başka bir icra dairesine de itirazını bildirebilir. Bu takdirde gereken giderler borçludan talep edilerek itiraz dilekçesi ve tutnağı derhal takibin yapıldığı icra dairesine gönderilir. İtiraz, başvurulan icra dairesine bildirildiği tarihte yapılmış sayılır.

Borçlu itirazını yazılı olarak bir itiraz dilekçesiyle yapabilir. İtiraz dilekeçsinde borçlunun veya yasal temsilcisinin imzası bulunması gerekmektedir. Bununla beraber borçlu itirazını posta yoluyla da icra dairesine gönderebilir. Ancak buarada itirazın yapıldığı değil, icra dairesine ulaştığı ve tutanağa geçirildiği tarih esas alınır. Sözlü itirazda ise borçlu sözlü olarak itirazını icra dairesine bildirir ve icra dairesi itirazı derhal tutanağa geçirir. Bu tutanak borçlu veya temsilcisi tarafından ve ica müdürü veya memuru tarafından imzalanır.

Ödeme emrine itiraz eden borçludan herhangi bir harç alınmaz. itiraz harca tabi değildir.

İlamsız İcra Takibine İtiraz Dilekçesi Örneği / Borca İtiraz Dilekçesi

borca itiraz dilekcesi

5. İlamsız İcra Takibine İtirazın Etkisi

Süresi içerisinde yapılan itiraz takibi kendiliğinden durdurur. İcra müdürlüğü, itirazın süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı resen gözetmek zorundadır. itiraz hükümden düşürülünceye kadar borçluya karşı hiçbir icrai işlem yapıalamaz.

Borçlu itiraz ettiği takdirde icra müdürlüğü yanılarak itiraz yokmuş gibi takibe devam ederse ve borçlunun mallarını haczederse, bu işlemler geçersiz olup, borçlu süresiz şikayet ile bu işlemlerinin iptalini isteyebilir.

Buna karşılık icra müdürlüğü borçlunun geçerli olan itirazını geçersiz gibi kabul ederse ve takibe devam ederse bunu öğrenen borçlu 7 gün içinde şikayet yoluna gidebilir.

Alacaklı, icra müdürlüğünün kabul ettiği geçerli olan itirazın, aslında geçerli olmadığı gerekçesiyle şikayet yoluna başvurabilir. Bu şikayet karara bağlanana kadar takip kendiliğinden durur. Buna karşılık icra müdürlüğü itirazın geçerli olmadığını kabul edip takibe devam eder ve borçlu bunun üzerine şikayet yoluna başvurursa takip kendiliğinden durmaz. ancak şikayeti inceleen icra mahkemesi takibin durdurulmasına karar verebilir.

Kısmi itiraz halinde, alacaklı borçlunun kabul ettiği borç miktarı için takibe devam edilmesini isteyebilir. İtiraz edilen kısım için ise takip kendiliğinden durur.

Gecikmiş itiraz halinde ise icra mahkemesi borçlunun mazeretinin kabulüne karar verirse icra takibi durur.

6. Gecikmiş itiraz

Borçlu bir kusuru olmaksızın bir mazeret nedeniyle süresi içerisinde ödeme merinde itiraz edememişse bu itirazını sonrada yapabilir. Buna gecikmiş itiraz denir. Gecikmiş itirazın kabulü için gereken şartlar ve gecikmiş itirazda bulunma usulü aşağıda açıklanmıştır.

Borçlunun Engeli (Mazereti)

Borçlunun gecikmiş itirazda bulunabilmesi için kusuru olmadan, onun iradesi dışında bir mazeret gerekçesiyle süresinde itiraz edememiş olmalıdır. Mazeret sebeblerine örnek olarak şunlar sayılabilir:

  • Borçlunun Ağır Hastalığı: Borçlu, yedi gün içind eitiraz edemeyecek ve kendine vekil ataymayacak kadar ağır hasta ise iyileştikten sonra üç gün içinde gecikmiş itirazda bulunabilir. Borçlu hastalğını hekim arporu ile ispat edebilir. Özel hekimlerin verdiği raporların sağlık müdürlüğü tarafından onaylı olması gerekmektedir. raporda gösterilen hastalığın gecikmiş itiraz sebebi olup olmayacağı icra mahkemesinin takdirindedir.
  • Doğal Afet: Borçlunun yangın, deprem, sel, su basması gibi bir afet nedeni ile süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edememesi halinde bu aftein son bulması ve borçlunun itiraz edebilecek duruma gelmesi üzerine üç gün içinde borçlu gecikmiş itirazda bulunabilir.
  • Borçlunun Adreste Bulunmaması: Borçlu; adresinde bulunmadığı için, onun adına tebligatı kabule yetkili bir kimseye tebliğ edilmiş ancak borçlu bir seyahatte olduğu için tebligat kendisine ulaştırılamadıysa, seyahatten döndükten sonra ödeme emrini öğrenince 3 gün içinde gecikmiş itirazda bulunabilir.

Ancak ödeme emri tebliği usulsüz ise, borçlunun gecikmiş itiraz yoluna gitmesine gerek yoktur. Çünkü usulsüz tebligatta borçlunun itiraz süresi, usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren başlar.

Gecikmiş İtirazın Yapılması

Gecikmiş itiraz, icra mahkemesine yapılır. Yetkili icra mahkemesi, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesidir. Gecikmiş itiraz için herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir. Borçlu bir dilekçe ile veya tutnağa geçirilmek şartıyla sözlü olarak gecikmiş itirazda bulunabilir.

Borçlu, gecikmiş ititrazında hem yedi gün içinde itiraz etmesine engel olan mazeret sebeplerini ve bunun delillerini belirtmek hem de borca itiraz sebeplerini icra mahkemesine bildirmek zorundadır. Aksi halde gecikmiş itirazı geçersiz sayılır.

İcra mahkemesi, gecikmiş itiraz incelemesini dosya üzerinden yapabileceği gibi, duruşmalı olarak da inceleyebilir. Bu nedenle borçlu gecikmiş itirazda bulunurken yapılacak duruşmaya ilşikin giderleri de ödemek zorundadır. Duruşma yapılmadığı takdirde bu giderler kendisine geri verilir.

Gecikmiş İtirazın Süresi

Gecikmiş itiraz süre bakımından iki sınırlamaya tabidir. Bunlardan ilki 3 günlük süredir. Borçlu, engelin kalktığı tarihten itibaren 3 gün içinde gecikmiş itirazını yapabailir. Mazeretin son bulduğu tarihten itibaren 3 günlük süre geçtikten sonra yapılan gecikmiş itiraz geçerli değildir. Bir diğer süre sınırlaması ise, gecikmiş itirazın paraya çevirme işlemi bitinceye kadar yapılmasıdır. Paraya çevirme işleminin bitmesinden sonra gecikmiş itirazda bulunmak mümkün olmayacaktır.

İcra Mahkemesinde Gecikmiş İtirazın İncelenmesi

Gecikmiş itiraz incelemesi basit yargılama usulüne göre incelenir. Süresi içerisinde yapılan normal itirazın aksine gecikmiş itirazın kendiliğinden takibi durdurmaz. İcra mahkemesi gerekli görürse, takibin tedbiren durdurulmasına karar verebilir. Ardından icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Bu inceleme genellikle dosya üzerinden yapılır. Gerekli görülmesi halinde icra mahkemesi duruşma yapar ve tarafları duruşmaya çağırır.

Borçlu, mazretini her türlü delille ispat edebilir. İcra mahkemesi borçlunun mazeretini kabul ederse, gecikmiş itiraz aynı süresi içeriisnde yapılmış normal itiraz gibi kabul görür ve aynı sonuçları doğrurur. Böylece takip durur. Fakat icra mahkemesi, borca itirazın içeriğiyle ilgli bir inceleme yapmaz. Duran takibe devam etmek isteyen alacaklı itirazın iptali veya kaldırılması davası açabilir. Eğer alacaklı itirazın kaldırılmasını istiyorsa, icra mahkemesinin mazretin kabulüne karar verdiği duruşmada sözlü olarak borçlunun itirazının kaldırılmasını isteyebilir. Bu takdirde icra mahkemesi, alacaklının itirazın kaldırılması talebini de inceleyip karara bağlar.

Borçlunun gecikmiş itirazından önce malları haczedilmiş ise, alacaklı, icra mahkemesinin borçlunun mazretinin kabulü kararının kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazın kaldırılmasını veya itirazın iptalini istemelidir. Aksi takdirde borçlunun malları üzerinde konulmuş olan hacizler kalkar. Bu yedi günlük süre sadece konulan hacizler bakımından geçerlidir. Alacaklının 6 ay içinde itirazın kaldıırılmasını istemem veya 1 yıl içinde itirazın iptalini isteme hakkı sakldır.

Mahkeme, borçlunun mazeretini kabul etmezse gecikmiş itiraz talebini redder. Bunun üzerine takibe devam edilir.

Gökçe Aral

İletişim

Bizi Arayın : +90 212 909 86 34

Mail Gönderin : info@ballawfirm.com

whatsApp →